NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
وَيَزِيدُ
بْنُ خَالِدِ
بْنِ
مَوْهَبٍ
الْهَمْدَانِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْمُفَضَّلُ
يَعْنِيَانِ
ابْنَ
فَضَالَةَ
عَنْ عُقَيْلٍ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
عُرْوَةَ
عَنْ عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
أَوَى إِلَى
فِرَاشِهِ
كُلَّ لَيْلَةٍ
جَمَعَ
كَفَّيْهِ
ثُمَّ نَفَثَ
فِيهِمَا
وَقَرَأَ
فِيهِمَا
قُلْ هُوَ
اللَّهُ أَحَدٌ
وَقُلْ
أَعُوذُ
بِرَبِّ
الْفَلَقِ وَقُلْ
أَعُوذُ بِرَبِّ
النَّاسِ
ثُمَّ
يَمْسَحُ
بِهِمَا مَا
اسْتَطَاعَ
مِنْ
جَسَدِهِ
يَبْدَأُ بِهِمَا
عَلَى
رَأْسِهِ
وَوَجْهِهِ
وَمَا أَقْبَلَ
مِنْ
جَسَدِهِ
يَفْعَلُ
ذَلِكَ ثَلَاثَ
مَرَّاتٍ
Aişe (r.anha)dan rivayet
edildiğine göre);
Nebi (s.a.v.) her gece
yatağına girdiği zaman avuçlarını birleştirir, sonra onlara üfürerek içlerine:
"kulhuvellahu
ehad," "kul euzu birabbil-felak" ve "kul euzu
birabbin-nâs" sûrelerini okur, sonra ellerini cesedinden erişebildiği
yerlere sürermiş. Önce, onları başına yüzüne ve cesedinin ön kısmına (sürmekle
işe) başlar ve bu işi üç defa tekrarlarmış.
İzah:
Buhârî, tıbb
fedailü'l-Kur'an, Tıbb; Da'vât; Tirmizî Dua; İbn Mâce, dua: Ahmed b.Hanbel.Vl-l
16, 154.
Hadisin zahirinden
fahr-i kâinat efendimizin yatağına yatacağı
zaman, önce ellerini bitiştirdiği sonra onlara üfürdüğü,
sonra onların içine İhlâs süresiyle Muavvizeteyn surelerini okuyup ellerini
başına, yüzüne ve vücudunun ön tarafında bulunan kısmına sürmekle işe başlayıp,
Ön tarafına meshetmeyi bitirdikten sonra vücudunun arka tarafına geçtiği ve
bunu üç defa tekrarladığı anlaşılmaktadır.
Münzirî'nin
Şerhü'I-Mesâbîh isimli eserindeki açıklamasına göre "ellere okumadan Önce
üfurmenin hiçbir anlamı yoktur. Doğru olan önce ellere okumak daha sonra da
ellere üfürmektir. Bu sayede Kur'an'm bereketi ellere daha da fazla erişmiş
olur. Esasen üfurmenin okumadan önce olması gerektiğini söyleyen bir ilim
adamı da görülmemiştir. Bu bakımdan bu hadis-i şerifte üfurmenin okumadan Önce
olduğundan bahsedilmesi râvilerden birine ait bir yanlışlıktan kaynaklanmış
olsa gerektir." Tîbî'ye göre ise "hadis-i şerifte ifade edilen sıra
doğrudur. Esasen rivayeti doğru olan bir raviye hiçbir sebep yokken itiraz
etmek doğru değildir. Binaenaleyh Hz. Nebi ellerine önce üfürmüş sonra da
okumuştur. Belki de bunu sihirbazlara muhalefet etmek için yapmıştır. Çünkü sihirbazlar
kendilerine gövo. önce bir çok put ismi ve kelimeler okurlar, sonra
üfürürler."
Hz. Nebiin, sözü geçen
sureleri okurken ellerini bitiştirmeleri, namazdan sonra yapılan dualarda da
ellerin bitiştirileceği anlamına gelmez. Çünkü, bunların yerleri ayrıdır.
Bunun içindir ki Kütüb-i Sitte sahiplerinin hiçbiri mevzumuzu teşkil eden bu
hadis-i şerifi namaz bölümünde ya da namazdan sonra yapılacak dua bablannda
zikretmemişlerdir.
Kur'ân'ın faziletleri
ve tıb gibi bölümlerde zikretmişlerdir. Çünkü sözü geçen âlimlere göre Hz.
Nebiin bu uygulaması, Kur'an-ı Kerimde bulunan bazı âyet ve surelerin vücuda
şifâ verdiğine delâlet eder. Namazdan sonra hangi duanın ve nasıl yapılacağına
delâlet etmez.